Perşembe, Ekim 28, 2010

Nurturia ile yatar, Nurturia ile kalkar…



Kitubi’yi nasıl bulduğumu hatırlamıyorum. Linkten linke atlarken galiba yakalamıştım ve ilk okuduğum yazı geriye dönük oto koltuğu üzerine idi. Orada ilk kez nurturia duyurusunu görüp email adresimi bıraktım. O günler karnım burnumda, taşınmak üzereyim…Ne bulursam okuyorum!

Taşındık Aylin geldi…Hayatımın hem en güzel hem en zor günleriydi lohusalık dönemi. O dönemde nurturia hayatımda yoktu çünkü evde wireless internet ve bilgisayar kullanımı yasaktı. Hatta benim bu dellenmemi müteakip dial up modem alındı eve. Good old days!

Doğum izni bitti, işe döndüm…Meğer enn zor günler yavrudan ayrı kalmakmış! Deliler gibiyim ofiste. Ne yapsam sığamıyorum kabıma…ezelden iyi blog takip ederim…pis gözetlerim! Aha bir baktım tüm bloglar nurturia’yı yazıyor! E ben zaten buraya üyeyim…Ben yokken neler olmuş diye bir geldim geliş o geliş.

Önce blogların yazarlarını gördüm…Elim ayağıma karıştı..hani konser sonrası sevdiğiniz, hayran olduğunuz sanatçı ile tanışırsınız ya işte öyle bir şey bu da…Bazen çekindim, bazen kırk yıllık dost gibi başladık iletişmeye. Sonra “aklın yolu bir” misali samanlıkta iğne ararken onlarcasının karşıma çıktığı birbirinden değerli anne ile tanıştım!

Oyle bir bağ var ki nurturia ile aramda, beni çok daha iyi bir insan, aklı başında bir anne ve duyarlı bir kadın yapıyor. Tecrübe denen eşsiz nimetten faydalanıyorum cömertçe. İşin güzel tarafı bunu kafama vurarak değil, daha empati ile daha anlayışla alıyorum istediğim zaman. Bunun ne büyük lütuf olduğunu nasıl anlatırım bilemiyorum.

Nurturia demek dost demek benim hayatımda. Dostlardan haber almak, yavruları merak etmek demek. Annelik ile hayatıma giren benmerkezciliğin kaybolması durumunun yerini alan annelik halleri demek.

Annelik nasıl her daim sevgi dolu anne-yavru kucaklaşması demek değilse, annelikle hayatıma giren Nurturia’da her daim gül bahçesi değil. Elbette insana özgü ne varsa ve pek tabii anneliğe hepsi yaşanıyor, yaşanacak. Güzel olan bunların hepsinin dengeli olabilmesi zaten.

Sevgili Damla ve Khan bir site açtılar, en azından benim hayatımı değiştirdiler. Nurturia kanalı ile edindiğim dostlarımı ve kuzularımı kimse kurtaramaz artık benden…

Bundan sonra Nurturia nasıl olmalı diye sormuş Damla,

Bilinçli annelerin devlet kademesinde dahi söz sahibi olduğu bir sosyal güç olmalı. Sesi gür çıkıp eğitime, sağlığa ve bilime dikkat çekip yanlışları düzeltebilmeli. Anne ve bebeğe yönelik her türlü istismarda güçlü bir ses olmalı ki markalar korksunlar kötü reklamdan, devlet pozitif ayrımcılık yapsın arkasında nurturia varken, öğretmenler bilsin sevgi ve saygı dolu yaklaşınca desteklendiklerini.


Ne yazarsam yazayım, ne kadar anlatmaya çalışırsam çalışayım beceremeyeceğim hayatımdaki yerini www.nurturia.com.tr’nin.

Tüm kalbimle ilk yaşını kutlarım nurturia! Daha nice yıllara…

6 yorum:

yeşilanne dedi ki...

Hep beraber Nurturia ile nice yıllara :)

larcencielblog dedi ki...

Son paragrafa "heheheeyyyt" diyesim geldi ama insanda öyle bir coşku yaratıyor di mi?

Bence bu yazıdan sonra üye sayısı patlar :))

Öperim!

anneyazar dedi ki...

Nurturia sen çok yaşa, nice nice yıllara:))

A. dedi ki...

İyi ki varsın Nurturia! İyi ki varsın Özge :)

Burcu.. dedi ki...

conconum iyi ki geldin be, iyi ki :)

Adsız dedi ki...

cok sey ogrendim