Çarşamba, Nisan 27, 2011

Yemek Kitapları okur...


Bilmem ki hepsi okur mu? Ben bu konuya son derece takık bir anne kişisi olarak okurum.

Piyasayadaki bebek-çocuk yemekleri kitaplarının çoğu bende vardır, yoksa bile fikrim vardır çünkü bir yerlerde karıştırıp bakmışımdır.


Evet böyle de bir deliyim ben.


Velakin onca bakınmaya rağmen, hala mükemmel kitabı bulabilmiş değilim. Çala kalem yazılmışlar mı dersiniz, çok kötü çevirisi olanlar mı? Ah bir de o tariflerde yazan "margarin" yok mu, beni benden alıyor. Kullanan varsa bilemeyeceğim ama margarin denen suni yiyeceğin bir bebeğin boğazından anne eli ile geçmesi beni zıplatıyor yerimden.


Adam akıllı bir beslenme modeli ile kaynak olabilecek kitap yok bu piyasada. Yahu neden bir doktor bir diyetisyen ve bir anne (veya pek çok anne) bir araya gelip gerçek ihtiyaçlara göre, yani günümüz annelerin ve beslenme bilgilerinin ışığında bir kitap yazmazlar? Çok mu zor böyle bir çalışma yapmak? Çevirilere sığınıp mısırlı ve siyah barbunyalı kapalı pizzamı yapmak gerekiyor acaba?


Başım sıkıştığında baktığım yabancı web sitelerinin basit ama doyurucu/besleyici tariflerini görünce sıtkım sıyrılıyor. Bir tabak var 2 yaşındaki çocuğun önünde, bir ufak sandviç, taze sebze, taze meyve ve kuruyemiş var içinde. Karmakarışık bir tabak değil, çocuğun kendisinin yiyebileceği kadar da sade.

Zaman zaman madem beğenmiyorum o zaman kendim yazarım gibi zihni sinir düşüncelere dalıyor olduğumu da belirtmek isterim. deli miyim neyim :)


Oyle işte bu da boğaz konulu post olsun...

Planlı Programlı Olur...

Olmalıdır da zaten ama ben değilim. Sürekli bir erteleme hali, sürekli bir şaşkınlık modundayım. Aklımda yapılması gereken bin tane şey varken zaman bulduğumda hiçbirisi orada olamıyor.

Kuzuyu uyuturken yanında uyuyakalıyorum neredeyse her gece. Hal böyle iken gecenin bir yarısı hortladığımda yapacak fazla bir şey de kalmıyor geriye.

Keşke kızı için çarşaf çarşaf aktiviteler hazırlayabilen, rahat rahat oyun kurabilen ve uzun oyunlar oynayabilen annelerden olsaydım....ya da bin çeşit yemek yapabilen ve her durumda bunu kızına yedirebilenlerden...

Dün akşam bir kase pilav ve yoğurt yedi, ne besin aldı ki diye endişelenmesem...ya da hergün içtiği bir kaşık vitamin için gerekliliğini sorgulamasam...

Acaba düzenli beslenebiliyor mu, katkısız ürünlerden uzak duruyormuyuz yeterince diye düşünmesem...Yediği minik bir parça milkinis ciğerimi dağlamasa...

Ya da her hafta sonu süper aktiviteler yapabilsek beraber. Kendime araba kullanamadığım için bin kez küfür etmesem...

Dün akşam aile boyu kitap okuduğumuz gibi her akşam aktivite yapabilsek..veya 3 yaşına kadar TV izleyemez dediğim kızıma baby tv açmamış olsam...

Tükürdüğüm herşey yalamasam keşke...aldığım her kararı uygulayabilsem, uygulayamayacağım kararlar almasam...

Doktor değiştirdiğimiz için aksayan aşı işimizi halledebilsem bir an önce...

İşimde aklım evde olmasa, evdeyken aklım yapmam gerekenlerde...

Bakıcısını bu kadar kıskanmasam...bazı günler bakıcısına bırakıp gittiğim/uyuduğum için vicdanım sarsılmasa...

Evimde bol misafir ağırlayabilsem, sofralar donatsam....kızım görse iyi dostlarla nasıl vakit geçer...

Kilo verebilsem, bunu yapacak iradeye sahip olabilsem...kızımın yanına yakışsam...

Olmak istediğim gibi bir anne ile olduğum anne arasında uçurum olmasa,
Yapmak istediklerim ve yaptıklarım arasında bu kadar fark olmasa...

Balıklama atlamasam, akıllı ve uslu bir kadın olabilsem...

Mayıs ayında çıkacağım uzun iş seyahatinin sıkıntısı şimdiden basmasa, yokluğum kuzumu sarsarsa diye yemesem kendimi...

Keşke planlı, programlı hazırlıklı, becerikli ve akıllı bir kadın/anne olsam...

Ve olamadığım bunca şey için bu kadar çok acı çekmesem...

Keşke...